2023’ün sonuna yaklaşırken, işletmeler dijital dönüşüm yolculuklarında nerede duruyorlar? Önümüzdeki iki yıl içinde, yani 2025’e kadar, düşük kodlu ve kodsuz platformların bu dönüşümü ne ölçüde ve hangi alanlarda hızlandırması bekleniyor? Bu platformlar sayesinde daha fazla işletme dijitalleşmeye katılabilecek mi? Bu platformlar, özellikle kaynakları sınırlı olan KOBİ’ler için nasıl bir fark yaratacak? 2025 yılına kadar, düşük kodlu/kodsuz platformlar, hangi sektörlerde dijital dönüşümün öncüsü olacak ve hangi teknolojik trendlerle entegre olacaklar? Bu entegrasyonun işletmelerin rekabet gücüne etkisi ne olacak?
Cevap
2025’te düşük kodlu/kodsuz platformlar, dijital dönüşümü çeşitli yollarla hızlandıracak:
1. Geliştirme Hızının Artması:
- Daha Hızlı Prototipleme ve MVP Oluşturma: Düşük kodlu/kodsuz platformlar, sürükle-bırak arayüzleri, önceden oluşturulmuş bileşenler ve görsel modelleme araçları sayesinde, işletmelerin geleneksel kodlama yöntemlerine kıyasla çok daha hızlı bir şekilde prototipler ve Minimum Viable Product (MVP) oluşturmasını sağlayacak. Bu, fikirlerin daha hızlı test edilmesini, pazara sunma süresinin kısalmasını ve inovasyon döngüsünün hızlanmasını sağlayacaktır.
- Daha Kısa Geliştirme Döngüleri: Platformlar, karmaşık kodlama gerektirmeyen görsel geliştirme ortamları sunarak geliştirme döngülerini önemli ölçüde kısaltacaktır. İşletmeler, mevcut süreçleri hızla dijitalleştirebilir, yeni iş uygulamaları oluşturabilir ve müşteri deneyimlerini daha çevik bir şekilde iyileştirebilir.
- Otomasyon ve Entegrasyon Kolaylığı: Düşük kodlu/kodsuz platformlar, iş akışı otomasyonu ve farklı sistemler arasında entegrasyonu kolaylaştıracaktır. Önceden oluşturulmuş bağlayıcılar ve API’ler sayesinde, işletmeler karmaşık entegrasyon süreçleriyle uğraşmak zorunda kalmadan veri paylaşımını ve süreç otomasyonunu hızla gerçekleştirebilecektir.
2. Daha Geniş Kapsamlı Dijitalleşme:
- İş Kullanıcılarının Güçlenmesi (Citizen Development): Düşük kodlu/kodsuz platformlar, teknik olmayan iş kullanıcılarının da dijital dönüşüm sürecine aktif olarak katılmasını sağlayacaktır. Bu "vatandaş geliştiriciler", departmanlarına özel çözümler geliştirebilir, süreçleri otomatik hale getirebilir ve veri analizi yapabilirler. Bu, BT departmanlarının üzerindeki yükü azaltacak ve dijital dönüşümün daha geniş bir alana yayılmasına katkıda bulunacaktır.
- Ulaşılabilir Dijitalleştirme: Geleneksel yazılım geliştirmenin yüksek maliyetleri ve uzmanlık gereksinimleri, birçok işletmenin dijitalleşme çabalarını sınırlamaktadır. Düşük kodlu/kodsuz platformlar, daha uygun maliyetli ve erişilebilir bir alternatif sunarak, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) de dijitalleşme sürecine dahil olmasını kolaylaştıracaktır.
- Özel Çözümler Geliştirme: Düşük kodlu/kodsuz platformlar, işletmelerin benzersiz ihtiyaçlarına yönelik özel çözümler geliştirmesine olanak tanır. Bu, standart paket yazılımların karşılayamadığı özel gereksinimleri olan işletmeler için büyük bir avantajdır.
3. Artan Çeviklik ve Esneklik:
- Hızlı Değişen İhtiyaçlara Adaptasyon: İşletmelerin değişen pazar koşullarına ve müşteri beklentilerine hızla yanıt verebilmesi için çeviklik ve esneklik kritik öneme sahiptir. Düşük kodlu/kodsuz platformlar, uygulamaların ve süreçlerin hızla güncellenmesini ve değiştirilmesini sağlayarak, işletmelerin bu ihtiyacını karşılayacaktır.
- Deneme Yanılma Kültürünü Teşvik Etme: Düşük kodlu/kodsuz platformlar, deneme yanılma yoluyla inovasyonu teşvik eder. İşletmeler, yeni fikirleri hızlı bir şekilde test edebilir, geri bildirim alabilir ve uygulamalarını sürekli olarak iyileştirebilir. Bu, daha yenilikçi ve müşteri odaklı çözümlerin geliştirilmesine katkıda bulunacaktır.
- Bağımlılığın Azalması: Düşük kodlu/kodsuz platformlar, işletmelerin dış tedarikçilere olan bağımlılığını azaltabilir. İş kullanıcıları, kendi çözümlerini geliştirebilir ve yönetebilir, bu da BT departmanlarının üzerindeki yükü azaltır ve daha stratejik projelere odaklanmalarını sağlar.
4. Verimlilik ve Maliyet Tasarrufu:
- Daha Az Kodlama ve Daha Fazla İş Değeri: Düşük kodlu/kodsuz platformlar, geliştiricilerin daha az kod yazmasını ve daha fazla iş değeri yaratmaya odaklanmasını sağlar. Bu, geliştirme maliyetlerini düşürürken, aynı zamanda daha hızlı ve etkili çözümlerin geliştirilmesine katkıda bulunur.
- Operasyonel Verimliliği Artırma: Düşük kodlu/kodsuz platformlar, iş akışlarını otomatikleştirerek, manuel görevleri azaltarak ve veri analizini kolaylaştırarak operasyonel verimliliği artırır. Bu, işletmelerin daha az kaynakla daha fazla iş yapmasını sağlar.
- BT Kaynaklarının Optimizasyonu: Düşük kodlu/kodsuz platformlar, BT kaynaklarının daha stratejik projelere odaklanmasını sağlar. İş kullanıcıları, departmanlarına özel çözümler geliştirebilirken, BT departmanları daha karmaşık ve kritik altyapı projelerine odaklanabilir.
5. Yükselen Teknoloji Entegrasyonu:
- AI ve Makine Öğrenimi Entegrasyonu: 2025’te düşük kodlu/kodsuz platformlar, yapay zeka (AI) ve makine öğrenimi (ML) yeteneklerini daha kolay entegre etmeyi sağlayacaktır. İşletmeler, karmaşık AI algoritmaları yazmak zorunda kalmadan, önceden eğitilmiş modelleri kullanabilir ve veri analizi, otomasyon ve karar verme süreçlerini iyileştirebilirler.
- IoT Entegrasyonu: Düşük kodlu/kodsuz platformlar, Nesnelerin İnterneti (IoT) cihazlarından veri toplama ve analiz etmeyi kolaylaştıracaktır. İşletmeler, sensör verilerini kullanarak süreçleri optimize edebilir, bakım maliyetlerini düşürebilir ve yeni iş modelleri geliştirebilirler.
- Blockchain Entegrasyonu: 2025’te düşük kodlu/kodsuz platformlar, blockchain teknolojisini daha erişilebilir hale getirecektir. İşletmeler, tedarik zinciri yönetimi, kimlik doğrulama ve güvenli veri paylaşımı gibi alanlarda blockchain uygulamalarını kolayca geliştirebilirler.
Sonuç olarak, 2025’te düşük kodlu/kodsuz platformlar, dijital dönüşümü hızlandırarak, işletmelerin daha çevik, verimli ve yenilikçi olmasını sağlayacaktır. İşletmelerin, bu teknolojiyi stratejik bir şekilde kullanarak rekabet avantajı elde etmeleri beklenmektedir.



