Günümüz iş dünyası, hızla değişen teknolojik gelişmeler, küreselleşme ve yeni çalışma modelleri ile birlikte, çeşitli riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu durum, iş yerlerinde acil durum yönetiminin daha da kritik hale gelmesine neden olmaktadır. 2025 yılına yaklaşırken, iş yeri güvenliği ve özellikle de acil durum yönetimi alanında atılması gereken adımları belirlemek, hem çalışanların güvenliğini sağlamak hem de işletmelerin sürdürülebilirliğini korumak açısından hayati öneme sahiptir. Bu makalede, 2025’te acil durum yönetiminde atılması gereken 7 kilit adım detaylı bir şekilde incelenecektir.

1. Risk Değerlendirmesi ve Tehlike Analizi

Acil durum yönetiminin ilk ve en temel adımı, iş yerindeki potansiyel risklerin ve tehlikelerin kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesidir. Bu süreç, olası acil durumların (yangın, sel, deprem, patlama, kimyasal sızıntı, şiddetli hava olayları vb.) tanımlanmasını, bu durumlara yol açabilecek faktörlerin belirlenmesini ve bu risklerin çalışanlar üzerindeki potansiyel etkilerinin analiz edilmesini içerir.

1.1. Kapsamlı Risk Değerlendirmesi Süreci

Etkili bir risk değerlendirmesi süreci, aşağıdaki adımları içermelidir:

  • Tehlikelerin Tanımlanması: İş yerinde mevcut olan tehlikelerin (fiziksel, kimyasal, biyolojik, ergonomik, psikososyal) sistematik bir şekilde tanımlanması. Bu aşamada, iş yerinin farklı bölümleri ve yapılan işler detaylı bir şekilde incelenmelidir.
  • Risk Analizi: Tanımlanan tehlikelerin gerçekleşme olasılığı ve bu tehlikelerin yol açabileceği potansiyel zararların (çalışan yaralanmaları, ekipman hasarı, üretimin durması, itibar kaybı vb.) belirlenmesi.
  • Risk Değerlendirilmesi ve Önceliklendirme: Risklerin ciddiyetine göre değerlendirilerek önceliklendirilmesi. Bu aşamada, risk matrisleri ve diğer analiz araçları kullanılabilir.
  • Kontrol Önlemlerinin Belirlenmesi: Belirlenen riskleri azaltmak veya ortadan kaldırmak için uygun kontrol önlemlerinin (elimine etme, ikame etme, mühendislik kontrolü, idari kontrol, kişisel koruyucu donanım) belirlenmesi ve uygulanması.
  • Değerlendirmenin Gözden Geçirilmesi ve Güncellenmesi: Risk değerlendirmesinin düzenli olarak (en az yılda bir veya değişiklikler olduğunda) gözden geçirilmesi ve güncellenmesi.

1.2. Teknolojinin Rolü: Yapay Zeka ve Veri Analizi

2025 yılında, risk değerlendirmesi ve tehlike analizinde teknolojinin kullanımı daha da yaygınlaşacaktır. Özellikle yapay zeka (YZ) ve veri analizi araçları, risklerin daha hızlı ve doğru bir şekilde belirlenmesine ve risk yönetimi stratejilerinin daha etkili bir şekilde oluşturulmasına olanak sağlayacaktır:

  • YZ Destekli Tehlike Tanımlama: YZ algoritmaları, iş yerindeki kameralar, sensörler ve diğer veri kaynaklarından elde edilen verileri analiz ederek, potansiyel tehlikeleri otomatik olarak tespit edebilir. Bu, örneğin, ekipman arızalarını, anormallikleri veya güvenlik ihlallerini erken aşamada belirlemeye yardımcı olabilir.
  • Tahmine Dayalı Analiz: Veri analizi, geçmiş verileri kullanarak gelecekteki riskleri tahmin etmeye yardımcı olabilir. Bu, işletmelerin proaktif önlemler almasını ve olası acil durumlara daha hazırlıklı olmasını sağlar.
  • Otomatik Risk Raporlaması: YZ tabanlı sistemler, risk değerlendirmesi ve kontrol önlemlerinin güncel durumunu otomatik olarak raporlayabilir. Bu, yöneticilerin risk yönetimi süreçlerini daha kolay takip etmelerini ve gerekli düzeltici önlemleri daha hızlı almalarını sağlar.

2. Acil Durum Planları ve Prosedürleri

Etkili bir acil durum yönetimi, ayrıntılı ve güncel acil durum planları ve prosedürlerinin oluşturulmasını gerektirir. Bu planlar, olası acil durumlar için (yangın, sel, deprem, patlama, kimyasal sızıntı, şiddetli hava olayları, salgın hastalıklar, siber güvenlik saldırıları vb.) ayrıntılı eylem planları ve talimatlar içermelidir.

2.1. Acil Durum Planlarının İçeriği

Kapsamlı bir acil durum planı aşağıdaki unsurları içermelidir:

  • Acil Durum Türüne Göre Planlar: Her bir olası acil durum senaryosu için (yangın, sel, deprem, vb.) özel olarak hazırlanmış eylem planları ve prosedürler.
  • İletişim Planı: Acil durum anında çalışanlarla, yöneticilerle, ilk yardım ekipleriyle, acil durum hizmetleriyle (itfaiye, ambulans, polis) ve diğer paydaşlarla (tedarikçiler, müşteriler, medya vb.) etkili iletişimi sağlayacak iletişim planları.
  • Tahliye Planı: Çalışanların güvenli bir şekilde tahliyesini sağlayacak tahliye rotaları, tahliye noktaları ve tahliye prosedürleri.
  • İlk Yardım ve Tıbbi Müdahale Planı: İlk yardım ekiplerinin eğitimi, ilk yardım malzemelerinin bulundurulması ve tıbbi yardımın sağlanması ile ilgili planlar.
  • Hasar Kontrol Planı: Acil durumun etkilerini en aza indirmek ve hasarı kontrol altına almak için alınacak önlemler (ekipmanların kapatılması, tehlikeli maddelerin kontrol altına alınması vb.).
  • Kriz İletişimi Planı: Acil durum sonrasında kamuoyuna ve diğer paydaşlara yapılacak iletişim (basın açıklamaları, sosyal medya yönetimi vb.).
  • Tatbikat ve Eğitim Planı: Acil durum planlarının düzenli olarak tatbikatlarla test edilmesi ve çalışanların eğitilmesi.

2.2. Dijitalleşme ve Entegrasyon

2025 yılında, acil durum planları ve prosedürleri, dijital platformlara entegre edilecek ve mobil uygulamalar aracılığıyla çalışanlara sunulacaktır. Bu sayede, acil durum anında bilgilere daha hızlı erişim sağlanacak ve eylem adımları daha kolay takip edilecektir:

  • Dijital Acil Durum Kılavuzları: Acil durum planları ve prosedürleri, mobil cihazlarda (akıllı telefonlar, tabletler) erişilebilir dijital kılavuzlar olarak sunulacaktır.
  • Entegre İletişim Sistemleri: Acil durum iletişim sistemleri (duyurular, bilgilendirmeler, tahliye talimatları) ile entegre edilerek, çalışanlara anında bilgi aktarımı sağlanacaktır.
  • Konum Bilgisi ve İzleme Sistemleri: Çalışanların konumunu takip eden sistemler (GPS, iç mekan konumlandırma) kullanılarak, tahliye sırasında çalışanların güvenliği daha iyi sağlanacak ve arama kurtarma çalışmaları kolaylaştırılacaktır.
  • Sanal Gerçeklik (VR) ve Artırılmış Gerçeklik (AR) Destekli Eğitim: VR ve AR teknolojileri kullanılarak, çalışanların acil durum senaryolarında eğitimleri simüle edilecek. Bu, çalışanların acil durumlarla başa çıkma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olacaktır.

3. Eğitim ve Tatbikatlar

Acil durum planlarının etkinliği, çalışanların bu planları ne kadar iyi anladıkları ve acil durum anında ne kadar hazırlıklı olduklarıyla doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, düzenli eğitimler ve tatbikatlar, acil durum yönetiminin vazgeçilmez bir parçasıdır.

3.1. Kapsamlı Eğitim Programları

Eğitim programları, tüm çalışanları kapsayacak şekilde tasarlanmalı ve aşağıdaki konuları içermelidir:

  • Acil Durum Planlarının Tanıtımı: Çalışanlara acil durum planları ve prosedürleri hakkında detaylı bilgi verilmesi.
  • Acil Durum Türlerine Özgü Eğitimler: Yangın söndürme, ilk yardım, tahliye prosedürleri, kimyasal sızıntılara müdahale gibi konularda özel eğitimler.
  • Kişisel Koruyucu Donanım (KKD) Kullanımı: Uygun KKD’lerin kullanımı ve bakımı hakkında eğitimler.
  • Ekip Liderliği ve Koordinasyon Eğitimi: Acil durum ekiplerinin (ilk yardım ekipleri, tahliye ekipleri vb.) liderleri ve koordinatörleri için özel eğitimler.
  • Siber Güvenlik Farkındalık Eğitimi: Siber güvenlik riskleri ve bunlara karşı alınması gereken önlemler hakkında eğitimler.

3.2. Düzenli Tatbikatlar ve Simülasyonlar

Tatbikatlar, acil durum planlarının etkinliğini test etmek ve çalışanların becerilerini geliştirmek için düzenli olarak yapılmalıdır:

  • Yangın Tatbikatları: Yangın senaryolarına yönelik düzenli yangın tatbikatları ve tahliye tatbikatları.
  • Deprem Tatbikatları: Deprem senaryolarına yönelik düzenli deprem tatbikatları (çök-kapan-tutun, tahliye).
  • Kimyasal Sızıntı Tatbikatları: Kimyasal sızıntı senaryolarına yönelik tatbikatlar.
  • Siber Güvenlik Tatbikatları: Siber güvenlik saldırılarına karşı hazırlık ve müdahale tatbikatları.
  • Tam Ölçekli Tatbikatlar: Farklı acil durum senaryolarını birleştiren ve tüm çalışanların katılımıyla yapılan düzenli tam ölçekli tatbikatlar.
  • Simülasyonlar: Sanal gerçeklik (VR) veya artırılmış gerçeklik (AR) teknolojileri kullanılarak, daha gerçekçi ve etkileşimli acil durum simülasyonları.

4. İletişim ve İşbirliği

Acil durum anında etkili iletişim, çalışanların güvenliğini sağlamak ve kriz yönetimini kolaylaştırmak için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, işletmelerin iç ve dış paydaşlarla etkili bir iletişim ve işbirliği stratejisi geliştirmesi gerekmektedir.

4.1. İç İletişim Stratejileri

İç iletişim, çalışanların acil durum bilgisine hızlı ve güvenilir bir şekilde erişmesini sağlamalıdır. Bu kapsamda aşağıdaki iletişim yöntemleri kullanılabilir:

  • Çoklu Kanal İletişimi: Duyurular, bilgilendirmeler ve talimatlar için farklı iletişim kanallarının (e-posta, SMS, anlık mesajlaşma uygulamaları, sirenler, hoparlörler, dijital ekranlar) kullanımı.
  • Gerçek Zamanlı Bilgilendirme Sistemi: Acil durum anında güncel bilgilerin (tehlike durumu, tahliye bilgileri, vb.) çalışanlara anında iletilmesi.
  • Mobil Bildirimler: Akıllı telefon uygulamaları aracılığıyla çalışanlara acil durum bildirimleri ve talimatlarının iletilmesi.
  • Acil Durum Hatları ve İhbar Sistemleri: Çalışanların acil durumlarda hızlı bir şekilde yetkililere ulaşmasını sağlayacak acil durum hatları ve ihbar sistemleri.
  • Düzenli İletişim Kontrolleri: İletişim kanallarının, mesajlaşma platformlarının ve iletişim yöntemlerinin düzenli olarak test edilmesi ve doğrulanması.

4.2. Dış Paydaşlarla İşbirliği

Acil durum yönetimi, itfaiye, ambulans, polis, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, tedarikçiler ve diğer ilgili paydaşlarla işbirliği gerektirir. Bu işbirliği, acil durumlara daha hızlı ve etkili bir şekilde müdahale edilmesini sağlar:

  • Acil Durum Hizmetleriyle İşbirliği: İtfaiye, ambulans ve polis ile düzenli toplantılar yaparak, acil durum planlarını paylaşmak, tatbikatlara katılmak ve koordinasyonu sağlamak.
  • Yerel Yönetimlerle İşbirliği: Yerel yönetimlerle (belediyeler, valilikler) acil durum planlarını entegre etmek, kaynak paylaşımını sağlamak ve destek almak.
  • Sivil Toplum Kuruluşlarıyla İşbirliği: Arama kurtarma, afet yardımı gibi konularda STK’larla işbirliği yapmak.
  • Tedarik Zinciri İşbirliği: Tedarikçilerle, acil durum anında malzeme ve ekipman tedariki sağlamak için işbirliği yapmak.
  • Kamuoyu Bilgilendirmesi: Kriz yönetimi planlarını kamuoyuyla paylaşmak ve güvenilir bilgi akışını sağlamak.

5. Teknolojik Altyapı ve Ekipman

Acil durum yönetimi için gerekli teknolojik altyapı ve ekipman, acil durumların etkilerini en aza indirmek ve çalışanların güvenliğini sağlamak için kritik öneme sahiptir. Bu altyapı, özellikle 2025 yılında, gelişmiş sensörler, yapay zeka destekli sistemler ve yeni nesil iletişim araçları ile daha da güçlenecektir.

5.1. Gelişmiş Algılama ve Uyarı Sistemleri

Gelişmiş algılama ve uyarı sistemleri, acil durumları erken aşamada tespit ederek hızlı müdahaleyi sağlar:

  • Akıllı Sensörler: Yangın, gaz sızıntısı, sel, deprem gibi tehlikeleri algılayan akıllı sensörler (duman dedektörleri, gaz dedektörleri, titreşim sensörleri, su baskını sensörleri) kullanılması.
  • Görüntü Analizi ve Yapay Zeka: Kameralardan elde edilen görüntüleri analiz ederek, anormallikleri, güvenlik ihlallerini ve potansiyel tehlikeleri tespit eden yapay zeka destekli sistemler.
  • Erken Uyarı Sistemleri: Hava tahmin raporları, deprem uyarıları, sel uyarıları gibi dış kaynaklardan gelen verileri entegre ederek, çalışanları potansiyel tehlikelerden erken uyaran sistemler.
  • Otomatik Tahliye Sistemleri: Tehlike algılandığında otomatik olarak tahliye kapılarını açan, asansörleri bodrum kata indiren ve tahliye rotalarını yönlendiren sistemler.
  • IoT (Nesnelerin İnterneti) Entegrasyonu: Sensörlerden ve diğer cihazlardan elde edilen verilerin IoT platformları aracılığıyla toplanması, analiz edilmesi ve yönetilmesi.

5.2. Acil Durum Ekipmanları ve Donanımları

2025 yılında, acil durum ekipmanları ve donanımları, daha akıllı, daha güvenli ve daha kullanıcı dostu hale gelecektir:

  • Kişisel Koruyucu Donanımlar (KKD): Gelişmiş malzemelerden üretilen, daha konforlu ve daha etkili KKD’ler (yangın elbiseleri, solunum cihazları, koruyucu başlıklar, güvenlik ayakkabıları) kullanılması.
  • Arama Kurtarma Ekipmanı: Gelişmiş arama kurtarma ekipmanları (termal kameralar, deprem dinleme cihazları, drone’lar) kullanılması.
  • Yüksek Performanslı Haberleşme Sistemleri: Acil durum anında güvenilir iletişim sağlayan yüksek performanslı telsizler, uydu telefonları ve diğer iletişim cihazları.
  • Acil Durum Aydınlatma Sistemleri: Karanlık ortamlarda güvenli tahliyeyi sağlayan, akıllı ve enerji verimli acil durum aydınlatma sistemleri.
  • Mobil İlk Yardım Üniteleri: Acil durumlara hızlı müdahale için mobil ilk yardım üniteleri ve ekipmanları.

6. İş Yeri Sağlığı ve Güvenliği Kültürü

Acil durum yönetimi, sadece prosedürler ve ekipmanlarla sınırlı değildir; aynı zamanda çalışanların güvenliğe verdikleri önemi, iş yerindeki güvenlik kültürünü de kapsar. İş yeri sağlığı ve güvenliği kültürü, çalışanların güvenlikle ilgili konulara aktif olarak katılımını, riskleri tanımlama ve çözme konusunda desteklenmelerini ve güvenlik bilincinin yüksek olmasını teşvik eder.

6.1. Liderlik ve Yönetim Taahhüdü

İş yeri sağlığı ve güvenliği kültürünün oluşturulması ve sürdürülmesi, üst yönetimin liderlik taahhüdü ile başlar:

  • Güvenlik Vizyonu ve Hedefleri: Üst yönetimin, iş yeri güvenliği ile ilgili net bir vizyon belirlemesi ve bu vizyon doğrultusunda hedefler belirlemesi.
  • Kaynak Tahsisi: İş yeri güvenliği için gerekli kaynakların (finans, insan, zaman, ekipman) sağlanması.
  • Güvenlik Politikalarının ve Prosedürlerinin Oluşturulması: Çalışanların güvenliğini korumaya yönelik politikaların ve prosedürlerin oluşturulması ve uygulanması.
  • Güvenlik Sorumluluklarının Tanımlanması: Tüm çalışanların güvenlik sorumluluklarının açıkça tanımlanması ve kendilerine tebliğ edilmesi.
  • Ödül ve Tanıma Sistemleri: Güvenlik performansını teşvik etmek için ödül ve tanıma sistemlerinin oluşturulması.

6.2. Çalışan Katılımı ve Yetkilendirilmesi

Çalışanların güvenlik süreçlerine aktif olarak katılımı, iş yeri sağlığı ve güvenliği kültürünün önemli bir parçasıdır:

  • Güvenlik Komiteleri: Çalışanların temsil edildiği güvenlik komitelerinin oluşturulması.
  • Risk Bildirme ve Araştırma Sistemleri: Çalışanların riskleri ve güvenlik ihlallerini anonim olarak bildirebileceği sistemlerin oluşturulması ve bildirilen risklerin hızlı bir şekilde araştırılması.
  • Geliştirme Önerileri: Çalışanların güvenlik iyileştirmeleri için önerilerde bulunabileceği bir platform oluşturulması ve bu önerilerin değerlendirilmesi.
  • Eğitim ve Farkındalık Programları: Çalışanların güvenlik bilincini artırmaya yönelik eğitim ve farkındalık programları düzenlenmesi.
  • Yetkilendirme ve Sorumluluk: Çalışanların güvenlik konularında karar verme ve sorumluluk alma konusunda yetkilendirilmesi.

7. Sürekli İyileştirme ve İzleme

Acil durum yönetimi, statik bir süreç değildir. Sürekli iyileştirme ve izleme, acil durum planlarının etkinliğini artırmak ve sürekli olarak güncel kalmasını sağlamak için kritik öneme sahiptir. Bu süreç, geri bildirimleri değerlendirmeyi, performans verilerini analiz etmeyi ve düzeltici önlemler almayı içerir.

7.1. Geri Bildirim ve Performans Değerlendirmesi

Acil durum yönetimi süreçlerinin etkinliğini değerlendirmek için düzenli geri bildirim alınmalı ve performans verileri analiz edilmelidir:

  • Tatbikat Değerlendirmeleri: Tatbikatların sonuçlarının değerlendirilmesi ve iyileştirme alanlarının belirlenmesi.
  • Olay İncelemeleri: Yaşanan acil durumların veya kazaların detaylı bir şekilde incelenmesi ve nedenlerinin (kök neden analizi) belirlenmesi.
  • Çalışan Geri Bildirimi: Çalışanlardan, acil durum planları, prosedürleri ve eğitimleri hakkında geri bildirimlerin toplanması.
  • Performans Göstergeleri (KPI): Kaza sıklığı, olay raporlama sayısı, eğitim katılım oranı gibi performans göstergelerinin izlenmesi ve analiz edilmesi.
  • Müşteri Geri Bildirimi ve Değerlendirmesi: Acil durum esnasında müşteri ilişkileri ve kriz iletişiminin değerlendirilmesi.

7.2. Düzeltici ve Önleyici Faaliyetler

Değerlendirme sonuçlarına göre, acil durum yönetimini iyileştirmek için düzeltici ve önleyici faaliyetler planlanmalı ve uygulanmalıdır:

  • Eylem Planları: Belirlenen iyileştirme alanları için, sorumlu kişilerin ve tamamlanma tarihlerinin belirtildiği eylem planları oluşturulması.
  • Prosedür Güncellemeleri: Acil durum planlarının ve prosedürlerinin, değişen riskler ve yaşanan tecrübeler doğrultusunda güncellenmesi.
  • Eğitim İyileştirmeleri: Çalışanların eğitimlerinin, eksiklikleri giderecek ve becerilerini geliştirecek şekilde güncellenmesi.
  • Donanım ve Ekipman Güncellemeleri: Gerekli görülen donanım ve ekipmanların güncellenmesi veya yenilenmesi.
  • Sürekli İzleme ve Değerlendirme: İyileştirme faaliyetlerinin etkinliğinin sürekli olarak izlenmesi ve değerlendirilmesi.

Sonuç olarak, 2025 yılında iş yeri güvenliği ve acil durum yönetimi, işletmelerin başarısı ve çalışanların güvenliği için kritik bir öneme sahip olacaktır. Bu makalede belirtilen 7 kilit adımın (risk değerlendirmesi, acil durum planları, eğitim ve tatbikatlar, iletişim ve işbirliği, teknolojik altyapı, iş yeri sağlığı ve güvenliği kültürü, sürekli iyileştirme) uygulanması, işletmelerin daha güvenli, daha sürdürülebilir ve daha dirençli olmasını sağlayacaktır. Bu adımlar, sadece yasal zorunlulukları yerine getirmekle kalmayacak, aynı zamanda çalışanların motivasyonunu artıracak, iş verimliliğini yükseltecek ve itibarını güçlendirecektir. İşletmelerin, değişen tehditlere karşı proaktif bir yaklaşım benimsemesi ve bu adımları uygulaması, gelecekteki başarıları için temel bir strateji olacaktır.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Acil durum planları ne sıklıkla güncellenmelidir?

Acil durum planları, en az yılda bir kez veya iş yerinde önemli bir değişiklik (iş süreçlerinde, ekipmanlarda, bina yapısında vb.) olduğunda güncellenmelidir. Ayrıca, tatbikatlar veya gerçek acil durumlar sonrasında da güncellemeler yapılmalıdır.

Acil durum tatbikatları ne sıklıkla yapılmalıdır?

Yangın tatbikatları gibi temel acil durum tatbikatları, yılda en az bir veya iki kez yapılmalıdır. Diğer acil durum senaryolarına yönelik tatbikatlar (deprem, kimyasal sızıntı vb.) ise risklere ve iş yerine özgü koşullara bağlı olarak belirlenmelidir. Her tatbikatın ardından sonuçlar değerlendirilmeli ve gerekli iyileştirmeler yapılmalıdır.

Çalışanlar acil durum planları hakkında nasıl bilgilendirilir?

Çalışanlar, acil durum planları hakkında çeşitli yöntemlerle bilgilendirilmelidir. Bu yöntemler şunları içerir:

  • İşe başlangıç eğitimleri
  • Yazılı bilgilendirme dokümanları (duvar panoları, intranet vb.)
  • Düzenli eğitimler ve bilgilendirme toplantıları
  • Mobil uygulamalar ve dijital platformlar aracılığıyla anlık bildirimler

Acil durum yönetimi için hangi teknolojik araçlar kullanılabilir?

Acil durum yönetimi için kullanılabilecek birçok teknolojik araç vardır:

  • Akıllı sensörler (duman dedektörleri, gaz dedektörleri, su baskını sensörleri)
  • Görüntü analizi ve yapay zeka (kameralardan elde edilen verileri analiz ederek güvenlik ihlallerini ve tehlikeleri tespit etme)
  • Erken uyarı sistemleri (hava durumu raporları, deprem uyarıları vb.)
  • Mobil uygulamalar aracılığıyla acil durum bildirimleri ve talimatları
  • Konum takibi ve izleme sistemleri (GPS, iç mekan konumlandırma)
  • Sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) destekli eğitimler

Acil durumda ilk yardım eğitimi almak neden önemlidir?

İlk yardım eğitimi almak, acil durumlarda hayat kurtarıcı müdahalelerde bulunmak için kritik öneme sahiptir. Eğitim alan çalışanlar, yaralanmaları veya ani rahatsızlıkları olan kişilere temel ilk yardım sağlayabilir, durumun kötüleşmesini engelleyebilir ve profesyonel yardım gelene kadar hayati önem taşıyan müdahalelerde bulunabilirler.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz