Manevi tazminat davası kazandım ve mahkeme davalı tarafın bana belirli bir miktar manevi tazminat ödemesine hükmetti. Karar kesinleştiğine göre, bu hükmedilen tazminatı tahsil etmek için hangi yolları izleyebilirim? Hangi belgeler gereklidir ve icra takibi başlatmak için ne gibi adımlar atmalıyım? Ayrıca, davalının ödeme yapmaması durumunda ne gibi haklarım var ve hangi yasal yollara başvurabilirim? Tahsilat sürecinde dikkat etmem gereken önemli noktalar nelerdir?
Cevap
Manevi tazminat davasında mahkeme tarafından hükmedilen tazminatın tahsili, ilamlı icra yoluyla gerçekleştirilir. İşte adım adım süreç:
İlamın Kesinleşmesi: Manevi tazminat davasında verilen hükmün icra edilebilir olması için kesinleşmesi gerekmez. İstisnai durumlar dışında (örneğin, kanunda kesinleşmesi öngörülen haller), manevi tazminat ilamı kesinleşmeden de icraya konulabilir.
İcra Takibi Başlatma:
- İcra Dairesine Başvuru: Alacaklı (tazminatı kazanan taraf) veya vekili, mahkeme ilamıyla birlikte yetkili icra dairesine başvurarak icra takibi başlatır. Yetkili icra dairesi, borçlunun (tazminatı ödemekle yükümlü olan taraf) yerleşim yerindeki icra dairesidir. Ancak, genel yetki kuralları dışında özel yetki halleri de söz konusu olabilir.
- Takip Talebi: İcra dairesine, alacaklının kimlik bilgileri, borçlunun kimlik bilgileri, ilamın tarih ve numarası, tazminat miktarı, faiz başlangıç tarihi ve talep edilen diğer giderler gibi bilgileri içeren bir takip talebi sunulur.
- İcra Emri: İcra dairesi, takip talebini inceledikten sonra borçluya bir icra emri gönderir. İcra emrinde, borcun miktarı, ödeme süresi ve ödeme yapılmaması halinde uygulanacak yaptırımlar belirtilir. Borçluya icra emrinde belirtilen süre içinde (genellikle 7 gün) borcunu ödemesi veya itiraz etmesi gerektiği bildirilir.
Borçlunun İtiraz Hakkı:
- Borçlu, icra emrine itiraz edebilir. İtiraz, icra dairesine yazılı olarak yapılır. İtiraz sebepleri arasında borcun ödendiği, zamanaşımına uğradığı veya ilamın usulsüz olduğu gibi hususlar yer alabilir.
- Borçlu, ilamın kendisine tebliğ edilmediğini veya usulsüz tebliğ edildiğini de ileri sürebilir.
- Borçlunun itirazı, icra takibini kendiliğinden durdurur.
İtirazın Kaldırılması veya İptali:
- İtirazın Kesin Kaldırılması: Alacaklı, borçlunun itirazını kaldırmak için icra mahkemesine başvurabilir. İcra mahkemesi, itirazın haklı olup olmadığını değerlendirir. Eğer itiraz yersiz ise, itiraz kesin olarak kaldırılır ve icra takibine devam edilir. İtirazın kesin kaldırılması için alacaklının elinde ilamın kesinleşmiş olması şartı aranmaz. İlam, manevi tazminat hükmü içerdiğinden, kesinleşmeden icraya konulabilir.
- İtirazın İptali Davası: Alacaklı, itirazın kaldırılması yerine itirazın iptali davası da açabilir. Bu dava, genel mahkemelerde (asliye hukuk mahkemesi) açılır. İtirazın iptali davası, alacaklının alacağını ispat etmesi gereken bir yargılama sürecini içerir.
- İtirazın Kaldırılması ve İtirazın İptali Arasındaki Fark: İtirazın kaldırılması, daha hızlı sonuç veren bir yoldur ancak icra mahkemesi sınırlı bir inceleme yapar. İtirazın iptali davası ise daha uzun sürer ancak alacaklı, alacağını daha detaylı bir şekilde ispat etme imkanına sahiptir.
Haciz İşlemleri:
- Borçlunun itiraz etmemesi veya itirazının kaldırılması/iptal edilmesi halinde, icra takibi kesinleşir. Bu durumda, alacaklı, borçlunun malvarlığına haciz konulmasını talep edebilir.
- Haciz, borçlunun taşınır malları, taşınmaz malları, banka hesapları, maaşı veya diğer alacakları üzerine konulabilir. Hangi mallara haciz konulabileceği, İcra ve İflas Kanunu’nda belirlenmiştir.
- Haczedilen mallar, icra dairesi tarafından satılarak elde edilen gelirle alacaklının tazminat alacağı ödenir.
- Tahsilat:
- Haczedilen malların satılması veya borçlunun kendiliğinden ödeme yapması halinde, alacaklı tazminat alacağını tahsil eder.
- Tahsilat, icra dairesi aracılığıyla yapılır. İcra dairesi, satıştan elde edilen geliri öncelikle icra masraflarını karşılamak için kullanır. Kalan miktar, alacaklının tazminat alacağına mahsup edilir.
- Faiz, masraf ve vekalet ücreti gibi diğer alacaklar da tahsilat kapsamında değerlendirilir.
Önemli Notlar:
- Zamanaşımı: Manevi tazminat alacakları, Borçlar Kanunu’nda belirtilen genel zamanaşımı süresine tabidir. Bu süre, olayın öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Zamanaşımına uğramış bir alacak, borçlu tarafından ileri sürülürse, icra takibi sonuçsuz kalabilir.
- Haczedilemeyen Mallar: İcra ve İflas Kanunu’nda, bazı malların haczedilemeyeceği belirtilmiştir. Örneğin, borçlunun geçimi için gerekli olan eşyalar, maaşının bir kısmı veya bazı sosyal yardımlar haczedilemez.
- Vekalet Ücreti ve Masraflar: İcra takibi sürecinde yapılan masraflar ve avukatlık ücreti de borçludan tahsil edilir. Bu nedenle, alacaklı, icra takibi başlatmadan önce avukatıyla görüşerek maliyetleri değerlendirmelidir.
- İcra Takibi Süresi: İcra takibi süresi, borçlunun itiraz etmemesi veya itirazının kısa sürede kaldırılması halinde daha kısa olabilir. Ancak, itirazın iptali davası gibi yargılamalar süreci uzatabilir.
- Borçlunun Ödeme Güçlüğü: Borçlunun ödeme güçlüğü içinde olması halinde, icra takibi sonuçsuz kalabilir. Bu durumda, alacaklı, borçlunun iflasını isteme yoluna gidebilir.
Yukarıdaki bilgiler genel bir rehber niteliğindedir. Her somut olay farklı özellikler taşıyabileceğinden, bir avukattan hukuki yardım almak önemlidir.



